küçük şeylerin tanrısı

Size az önce okumayı bitirdiğim romandan bahsetmek istiyorum. Duygularımla oynayan, beni bambaşka bir dünyanın içine sokan, aynı anda hem gülümseten hem de ağlatan romanımdan.


Roman Hindistan’da, Ayemenem’de geçiyor. Konu genel olarak kast sisteminin acımasız yargıları arasında sıkışıp kalmış bir dokunulabilir ailenin en küçük üyeleri olan ikiz kardeşler, Estha ve Rahel üzerinde dönüyor. Arka kapağındaki anlatımdan anneleri Ammu’nun aşk hikâyesinin ana konu olduğu gibi bir sonuç çıkarılsa da onun vurucu hikâyesi öz olarak kitabın son bölümüne saklanmış. 


Yazar; anlatımıyla, benzetmeleri ve şaşılacak bağlantılarıyla kesinlikle bir girdap gibi sizi romanın içine çekiyor. 


Kitapta aynı zamanda “zaman” kavramına çok farklı bir bakış açısı getirilmiş. Bölümler sanki sırayla yazılmış ama daha sonra sıra bozularak farklı bir bütünlük yaratılmış hissi veriyor.


Bitirdiğinizde artık hayatınızda pek çok şeyin değişmiş olduğunu hissediyorsunuz ve bu sizi hiç korkutmuyor.


Ben böylesine etkilenince objektif bir yorum yapmakta zorlanıyorum ama zaten tavsiyemin sebebi de bu kitabın kesinlikle beni derinden etkilemiş olmasıdır. Bir gün ben de bu kadar etkileyici bir roman yazabilirim diye umut ediyorum.


Son olarak kitap konusundan bağımsız bir şeyler eklemek istiyorum. Biraz yazılarımı geciktirdiğimin farkındayım ama ben –başkalarını bilmem ama- oturayım da bir öykü yazayım diyerek bir şeyler yazamıyorum. Bazen oluyor ancak o, içimden bir şeyler yazmak geliyor. Belirli bir doluluk seviyesine ulaşıyorum ve sonra taşanlar hikâyeyi oluşturuyor. Şu aralar da sanırım oyun oynadığım için çok fazla o seviyeye ulaşamıyorum. Gözümün önünde tanklar var çünkü sürekli. Kısacası, ihmal ettiğimi sanmayınız lütfen. Benim hep aklımda yeni bir şeyler yazmak.


 

Yeni bir hikâyeyle görüşmek dileğiyle;

arjantin

1 personal jesus:

MERVE dedi ki...

kitaba yaptığın yorum dikkatimi çekti..şuanda 3 kştabı aynı anda okumaya çalışıyorum ama bunu da ilk fırsatta alacağımdan emin olabilirsin , tekrar teşekkürler..