untitled

çıplak omzumdan dökülüp yerde defalarca seken boncukların sesini dinliyorum bir süre.
tam 47 tane. 3-4 tanesi kırmızı, çoğu kahve.

çıplak ayaklarımla gıcırdayan parkelerde yol alıyorum bir süre. içimde aldığım yolların yorgunluğu üstümde.
ay ışığı incecik kesiyor. boncuklar daha ileri gitmeme izin vermiyor.